31 Mayıs 2013 Cuma

31 Mayıs 2013 Cuma-x

Gün raporu
sabah 08.00 sularında uyandı hanfendi. Uyanır uyanmaz hemen parmağıyla ve ıh ıh sesleriyle -gene- bir yeri gösterdi. Gösterdiği yer yatak odasıymış. Annesinin yanına gitmek istermiş. Ancak annesi evde değildi. İşe gitmişti. Bunları anlatmadan önce anlatmam gereken şey gece neler olduğu aslında... Hanfendi -gene- salonda koltuk üzerinde uyudu. gece saat 2 gibi kucağıma alıp yatak odasına annesinin yanına yatırma girişimimi boşa çıkardı. Yatağa koymamla anında gözlerini açması bir oluyor. Gece annesini göremeyince sabah görmek istedi ama avucunu yaladı. Biraz televizyon (pocoyo) seyretti ve kahvaltı etti. sahanda yumurta istedi ama şokella sürülmüş ekmek yedi. sağı solu hiç belli olmuyor. Gene ekmeği yumurtanın sarısına bandırırken parmaklarını da bandırdığından, parmaklarını bana yalattırdı. Temizlik yöntemimiz bu... baba yalaması :)
Sonra babanneye gidelim dedim. İtiraz etti ama çok değil... Babanneye gittik 10 gibi.. Problem çıkmadı.

İşte bu sabahın fotoğrafları

ve videosu



Ha... Bi de burnunu karıştırıp sümükleri sağa sola ( ablasının çantası vs.) sırıtarak sürmeyi huy edindi.

Günün devamı :
Eve geldiğimde yıkanmış suratsız bi şekilde koltukta yatıyordu. Annesi babanneden alırken yolda parkta oynamış. Kumlarla oynayınca da saçı başı kum olmuş. Doğru banyoya...Bakınız aşağıdaki fotoğraf

pazara gidelim mi kızım deyince hemen doğruldu ve giyinip bebek arabasına oturup pazara gittik. Benim de işime geliyor Berrayla pazara gitmek... Torbaları bebek arabasının koluna takıyorum. Taşımaktan kurtuluyorum.Pazarda 2 adet kayısı, 1-2 tane çilek, 1 tane domates ve bol bol kiraz yedi. Tabi bunları tezgahlardan alıp yiyor. daha birkaç gün önce kirazı zorla sevdirmeye çalıştığımıza inanamıyorum. hapır hupur yiyor şimdi. Hatta o kadar ki merdivenlerden çıkarken kiraz torbasını taşıdı ve içinden alıp alıp yemeye devam etti. Ben bunları yazarken ağlayarak yanıma geldi ve kucağıma çıktı. Gene printerdan çıktı almak istiyor. Bu sefer istediğini yaptım. Fotoğrafı aldı ve annesine göstermeye gitti. Şimdilik bu kadar. Şu anda oyuncak bebek arabasıyla oyuncak bebeğini gezdiriyor evin içinde...


30 Mayıs 2013 Perşembe

Günün devamı....-x

Ayşe Berra'yı uykusunu almadan, sakın uyandırma... Bugünün özeti ve kıssadan hissesi budur. Saat 18.30 gibi babannesinden almaya gittik. Uyuyormuş hâlâ... Biz gelince zilin sesine uyanmış. Onu da alıp maaile akşam yemeğine Hüseyin ustaya döner yemeğe gittik. Ayşe sürekli ağladı, huysuzlandı, buğuz etti. ağzımıza etti kısacası... Bu arada hüseyin ustanın ikramı süperdi masaya durmadan birşeyler gönderdi. En son gönderdiği kayısılar çok kötü görünüyorlardı ama tadları nefisti. Tokalı cinsi kayısıymış .yeni öğrendim. Gidip Hüseyin ustanın tarif ettiği yerden hemen 1 kg aldım. Ardından Özlücede tur attık arabayla ve Uludağ yoluna çıkıp gece ışıklar içindeki Bursayı seyrettik. Büyük kızım Uludağdan inerken sunroof'tan yarı beline kadar çıkıp çığlıklar atarak Bursaya kadar geldi. İşte bugünün Ayşe fotoğrafları... Şu anda kucağımda, bloga yüklediğim fotoğrafları gösterip, "ıh ıh" sesleriyle bir de printeri gösteriyor. Yazıcıdan çıktı alacakmışım. "ıh ıh" la bunu da anlattı ya... Pes... ha... bir de bugün " oldu" dedi... Hâlâ konuşmuyor. İşte böyle kazaya kudret arada ağzından bir iki laf çıkıyor. Bi de kedi sesini çok komik taklit ediyor. "hav" diyor fakat kedi miyavlaması tonlamasıyla...

İLK GİRDİ... 30 MAYIS 2013 PERŞEMBE-x

Bugün 30 Mayıs 2013 Perşembe... Hanımla otururken birden aklıma küçük kızım Ayşe Berra için bi Blog oluşturmak geldi. Konuyu karıma açtığımda onun da hoşuna gitti bu fikir. Bugünden sonra, hergün Ayşe Berra ve yaptıkları ile ilgili yazı, resim, video, ve bilumum materyalleri buradan paylaşacağız. Bugünün raporu : (Saat 17.50 itibariyle) sabah çok geç uyandı... hem de Ayşe standartlarına göre çok ama çok geç... Sabah saat 10.00 u geçiyordu uyandığında... Uyanır uyanmaz, "ıh, ıh" sesleri çıkarak parmağıyla belli bi yeri işaret ederek birşeyler istediğini belli etti. Gösterdiği yere gidince, arabanın anahtarını gösterdiğini farkettim. Çünkü dün akşamdan ona söz vermiştik yarın seni arabayla gezdiririz diye... Hemen çişini yaptırıp pijamalarıyla ( annesi öyle tembih etmişti ) aşağı inip arabayla babannesine gittik. Tabi ki; arabanın anahtarı onun elindeydi ve kapıları gene o açtı her zaman olduğu gibi... Ancak her zamankinin aksine dedesine gitmedi. Benle kalmak istedi. Hatta babannesinin evinden çıkıp tekrar kucağıma zıpladı. Dedesine verip "hoşçakal kızım" dediğimde arkamdan ağlıyordu. akşam üzeri 16.30 gibi onu alıp arabayla annesinin işyerine götürmeyi planlıyordum ancak uyuyormuş. Plan yattı. Birazdan babanneden alacaz. bakalım günün kalanında neler edecek hanfendi. :)

Bugün 30 Mayıs 2013 Perşembe...

Hanımla otururken birden aklıma küçük kızım Ayşe Berra için bi Blog oluşturmak geldi. Konuyu karıma açtığımda onun da hoşuna gitti bu fikir.

Bugünden sonra, hergün Ayşe Berra ve yaptıkları ile ilgili yazı, resim, video, ve bilumum materyalleri buradan paylaşacağız.

Bugünün raporu : (Saat 17.50 itibariyle)

sabah çok geç uyandı... hem de Ayşe standartlarına göre çok ama çok geç... Sabah saat 10.00 u geçiyordu uyandığında... Uyanır uyanmaz, "ıh, ıh" sesleri çıkarak parmağıyla belli bi yeri işaret ederek birşeyler istediğini belli etti. Gösterdiği yere gidince, arabanın anahtarını gösterdiğini farkettim. Çünkü dün akşamdan ona söz vermiştik yarın seni arabayla gezdiririz diye... Hemen çişini yaptırıp pijamalarıyla ( annesi öyle tembih etmişti ) aşağı inip arabayla babannesine gittik. Tabi ki; arabanın anahtarı onun elindeydi ve kapıları gene o açtı her zaman olduğu gibi... Ancak her zamankinin aksine dedesine gitmedi. Benle kalmak istedi. Hatta babannesinin evinden çıkıp tekrar kucağıma zıpladı. Dedesine verip "hoşçakal kızım" dediğimde arkamdan ağlıyordu. akşam üzeri 16.30 gibi onu alıp arabayla annesinin işyerine götürmeyi planlıyordum ancak uyuyormuş. Plan yattı. Birazdan babanneden alacaz. bakalım günün kalanında neler edecek hanfendi. :)